Limited ortaklık olarak da bilinen bir limited şirket, kurumlar vergisine (CIT) tabi bir tüzel kişiliktir. Bu vergilendirme, Slovenya Cumhuriyeti Kurumlar Vergisi Kanunu (ZDDPO-2) ve ilgili yönetmelikler ile düzenlenmektedir. İki temel limited şirket türü vardır: gerçek maliyet türü ve standart maliyet türü.

Bir şirket, faaliyet merkezinin veya resmi merkezinin Slovenya’da olması halinde vergiye tabi bir kişi, yani mukim olarak kabul edilir. Böyle bir mukim şirket, coğrafi kaynağına bakılmaksızın tüm geliri üzerinden kurumlar vergisi ödemek zorundadır. Öte yandan, ikamet şartlarını karşılamayan bir şirket, Slovenya Cumhuriyeti Kurumlar Vergisi Kanunu’nda (ZDDPO-2) daha ayrıntılı olarak belirtildiği üzere, yalnızca Slovenya’dan elde edilen gelir üzerinden kurumlar vergisi ödemekle yükümlüdür.

Özellikle yerleşik limited şirketlerin vergilendirilmesine odaklanacağız. Vergi kurallarına göre, bir limited şirket için vergi dönemi takvim yılı ile aynıdır, ancak farklı bir mali yıla sahip şirketler bunu ayarlayabilir ve vergi dönemini mali yıllarına denk gelecek şekilde değiştirebilir. Bu değişikliği yalnızca her üç yılda bir yapabilirler.

Vergi matrahı belirlenirken, ya fiili harcamalar temelinde ya da 2013’ten itibaren yeni olan normalleştirilmiş harcamalar temelinde hesaplanabilir. Gerçek maliyet yönteminde vergi matrahı, gelir ve giderler arasındaki fark olarak hesaplanır ve giderler vergi kanununa uygun olarak düzeltilir. CIT Yasası hangi giderlerin vergiden düşülebileceğini ve hangilerinin düşülemeyeceğini belirtir.

İş dünyasında, limited şirketler en yaygın şirket türleri arasındadır. Vergiye tabi gelir, belirli temettüler ve sermaye kazançları ve kar amacı gütmeyen faaliyetlerden elde edilen gelirler gibi ZDDPO-2 tarafından açıkça hariç tutulanlar dışındaki tüm gelirleri içerir.

Vergiden düşülebilir giderler, faaliyetle doğrudan ilgili olan ve normal iş uygulamalarına uygun olan tüm giderleri içerir. CIT Yasası ayrıca emsallere uygunluk ilkesini dikkate alarak ilişkili taraflarla yapılan işlemlere ilişkin kurallar da içermektedir.

Vergilendirilebilir gelirin giderleri aşması halinde, çeşitli vergi indirimleri talep ederek vergi matrahını azaltmak için kullanılabilecek bir vergi kârı elde edilir. Vergi zararı oluşması durumunda, şirket, belirli yasal sınırlamalara tabi olmak kaydıyla, bu zararı gelecek vergi dönemlerine taşıyabilir.

Vergi matrahının belirlenmesinde 2013 yılından itibaren bir seçenek olarak sunulan alternatif bir yöntem de, giderlerin muhasebeleştirilen gelirin %80’i oranında sabit bir oranda belirlendiği ve sonuçta muhasebeleştirilen gelirin %20’si oranında bir vergi matrahı elde edildiği standartlaştırılmış maliyet yöntemidir. Bu vergi matrahı belirleme yöntemi, fiili maliyetleri, vergi kredilerini ve potansiyel vergi kayıplarını dikkate almamaktadır.

Normalleştirilmiş giderlerin uygulanabilmesi için, 1 Ocak 2015 tarihinden itibaren küçük değişiklikler gösteren belirli koşulların yerine getirilmesi gerekmektedir. Yıllık geliri 50.000 Avro’ya kadar olan mükellefler, diğer koşullara bakılmaksızın bu yöntemi tercih edebilirken, yıllık geliri 50.000 Avro ile 100.000 Avro arasında olan mükellefler, sosyal katkılarla ilgili olanlar da dahil olmak üzere ek koşulları yerine getirmelidir.

Limited şirketler için vergi oranı 2024’ten itibaren %22 olacak, yatırım ve emeklilik fonları ve bazı sigorta şirketleri gibi belirli kuruluş türleri için daha düşük veya hatta %0 vergi oranından yararlanabilecek bazı istisnalar olacaktır. Vergi beyannamesi, vergi yılının bitiminden itibaren üç ay içinde verilmeli ve vergi, beyannamenin verilmesini takip eden 30 gün içinde ödenmelidir.

Ayrıca, bir önceki yılın vergi matrahı esas alınarak ödenen vergi avanslarının vergi ön ödemesi olarak kabul edildiği de unutulmamalıdır. Nihai CIT tutarına kadar olan herhangi bir fark, vergi beyannamesi verildikten sonra kapatılır.

Temettülerin vergilendirilmesi ya da “temettü vergisi”, 2024 yılında dağıtılan kârlar üzerinden %25 oranında vergi alınmasını öngörmektedir. Bu vergi, bir hissedarın bir şirketin karını kişisel bir hesaba dağıtmak istemesi halinde, şirket tarafından halihazırda ödenmiş olan kurumlar vergisine ek olarak yürürlüğe girmektedir.